08-03-2017, 04:57 AM
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak:
"Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?"- B. Felek.
Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak:
"Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı."- R. H. Karay.
argo Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak.
argo Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak:
"İki herif zavallıya abanıyorlar."- A. Rasim.
spor Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak.
spor Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
"Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?"- B. Felek.
Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak:
"Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı."- R. H. Karay.
argo Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak.
argo Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak:
"İki herif zavallıya abanıyorlar."- A. Rasim.
spor Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak.
spor Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.