05-01-2017, 05:02 AM
Tavaf esnasında mahremiyet
[b]Hacdan dönenleri ziyaret ettiğimizde bize Kabenin etrafında tavaf yapılırken mahşeri andıran kalabalıkta kadın erkek karışık bir şekilde, kimi bayan kimi erkeğe kimi erkek kimi bayana ister istemez sürtünüyor, değiyor.
Peki bu durum uygun mudur?
Yada kabe için Allah c.c tarafından bir istisna var mı?
- İbnu Cüreyc anlatıyor: "Ata, bana İbnu Hişâm'ın kadınları erkeklerle karışık olarak tavaftan yasakladığı zaman dedi ki:
"O bunu nasıl yasaklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!"
Ben Atâ'ya sordum:
"Onların beraber haccları örtünme emrinden önce miydi, sonra mıydı?"
"(Evet, kasem olsun) buna, ben örtünme emrinden sonra şâhid oldum!" diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
"Pekâlâ erkeklere nasıl karışırlardı?" Şu cevabı verdi:
"Erkeklere karışmazlardı, Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) erkeklerden ayrı olarak tavaf ederdi, onlara karışmazdı." Hatta bir kadın kendisine: "Ey mü'minlerin annesi, yürü (Hacerü'l-Esved'e elimizi değerek) istilâm edelim!" demişti de Hz. Aişe ona:
"Sen dilediğin şekilde git" deyip kendisi gitmekten imtina etmişti.Onlar geceleyin kim oldukları bilinmez halde çıkarlar, (erkeklerle beraber tavaf yaparlardı. )
Beytullah'a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
(Atâ devamla): "Ben (Mekke kadısı) Ubeyd İbnu Umeyr'le birlikte,Müzdelife'deki Sebir dağında mücâvir (yani ikamet eder) olan Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'nin yanına giderdim" dedi. Ben hemen sordum:
"Pekâlâ Hz. Aişe'nin örtüsü ne idi`?"
"Keçeden yapılmış küçük bir Türk çadırının içindeydi. Çadırın bir perdesi vardı. Aişe (radıyallahu anhâ) ile bizim aramızda bu perdeden başka bir şey yoktu. Ben Hz. Aişe'nin üzerinde gül renginde bir zıbın gördüm." Buhârî, Hacc 64.
Kadınlarla erkeklerin beraber tavaf etmeleri caizdir. Ancak kadınlarla erkeklerin bir birlerine değmemeleri için kadınların seyrek olan yerlerde tavaf etmeleri gerekir.
Kütüb-i Sitte
TAVAFTA YAPILAN HATALAR:
Hemen herkesin bildiği, gidip gelenlerin aynü'l-yakîn müşâhede edip hakku'l-yakîn yaşadıkları üzere insanlar, tavâf esnasında kadın-erkek karışık ve de çok sıkışık bir vaziyette bulunduğundan, haram işlemeden tavaf edebilmek belki imkansız değil ama oldukça zor. Çünkü ancak üst katlardan ve çok uzun sürelerde yapılabilir. Tabii bu meşakkate tahammül edilebilirse Ayrıca tavafın dışında da vaziyetler çok iç açıcı değil. 'Efendim orada kadın erkek ayrımı kalmıyor, herkes aynı oluyor' gibi saçma-sapan sözlere de itibar etmemek lazım. Bu gibi sözler ancak kendi kendimizi aldatmaya yarar.
Zira kadın her yerde kadındır, erkek her yerde erkektir...
Zamana mekâna göre cinsiyet değişimi olmaz.
Bu durumda hanımların, hac ibâdetini bizzât îfa yerine, kendileri için vekil göndermek suretiyle yerine getirmelerinin münâsip ve Hakk'ın rızâsına muvâfık olacağı daha uygun gibi gözükmektedir. Zira usûl-i fıkıhta meşhur bir kaidedir; "Bir emrin (ibâdetin) edâ ve îfâsında, şayet bir harâmın işlenmesi söz konusu ise, o haramı işlememek için, o emir terk edilir." Kaldı ki hac için vekâlet câiz olduğundan, bu emrin terki de bahis mevzuu değildir.
vekaleten hacca göndermek şu an için olmayabilir ama kadınlarımızın kendilerini sakınmları mutlaka gereklidir.
1. Kadınların erkeklerle karışık olarak tavaf etmeleri.
Mübarek annelerimiz Beytullah’a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
“Günümüzde maddî imkanların ve ulaşım vasıtalarının artmasıyla milyonu taşan hacı kafilesinin, tavaf esnasında nefesleri keser derecede meydana getirdiği izdiham ve sıkışıklık, her hacıya, kadın ve erkeklerin ayrı ayrı tavaf yapmalarını ve hatta şeytan taşlamalarını sağlayacak bir formül bulunamaz mı? sorusunu sordurmaktadır.
Daha ashab devrinde duyulan bu ihtiyaç, gittikçe bir zaruret halini almaktadır. Meselenin üzerine ciddiyetle gidildiği takdirde bir çözüm bulunabileceği ümidindeyiz.”
“Hadis, kadınların tavafta kendilerini belli etmeyecek bir kıyafete bürünmelerinin, geceleri tavafı tercih etmelerinin, erkeklerden ayrı ve onların arkasından tavaf yapmalarının efdal olacağını göstermektedir.”
2. Tavaf ederken el, göz, vs. zinalarına sebebiyet verilmesi.
Kabe’de namaz kılarken işlenen zinaların hemen hemen tamamı tavafta da vukû bulmaktadır. Kadınların dokunulmadık yerleri kalmamaktadır. İzdiham anlarında erkek ve kadınların vücutları o kadar uygunsuz bir biçimde birbirlerine yapışıyor ki, bunun izahını yapmak asla kolay değildir. Açıkçası, Kabe’de zina suçu işlenmektedir.
3. Tavafda kadınları itmek, sıkıştırmak, yol açmak için dirsekleri ile iterek acı vermek.
Bu gibi uygunsuz hareketler neticesinde meydana gelen büyük izdihamlar, bazen hacıların elbiselerinin düşmelerine yırtılmalarına ve avret mahallerinin açılmasına sebep olurken, bazen de düşmelere ve ezilme tehlikesine sebep olmaktadır.
Mescid-i Haramda Erkek ve Kadınların Bir Arada Namaz Kılmaları
Hac mevsiminde Mescidi Haram da erkek ve kadınların karışık vaziyette namaz kılmasında muhazat gerçekleşiyor mu? Gerçekleşiyorsa erkeklerin namazı bozulmuş sayılır mı?
Gerek İmama uyanın imamın önüne de durup namaz kılması gerekse kadınla erkeğin aynı hizada durup aynı imama uyarak aynı namazı kılmaları hakkında mezhep imamlarının görüş ve ictihadları farklıdır.
Maliki, Hanbeli ve Şafii mezheplerine göre, kadınla erkeğin yanyana durup namaz kılması, iki tarafında namazını bozmaz. Ancak bunda kerahet vardır. Kabe de ise bu kerahette kalkar. Çünkü bu iki cinsin orada ayrı ayrı yerlerde durup namaz kılması çok zor, hatta bazen imkansızdır. O halde sözü edilen üç mezhep te muhazat hükmü yoktur.
O halde hac mevsiminde Hanefi Mezhebine bağlı bulunan kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde namaz kılma imkanı bulamadıkları takdirde bir arada sözü edilen üç mezhebe uyarak kılabilirler. Bu bir fetvadır.
ama gerçek olan hanefi mezhebine göre karışık namaz olmaz.
Hac sırasında işlenen haramlardan birisi de, hanımların erkeklerle aynı hizada bulunarak namaz kılmalarıdır. Buna fıkıh lisânında "muhâzât" denilir. Evet, tavafta kadınların erkeklerle aynı sırada olmaları tavaflarını ifsad etmez; fakat namaz böyle değildir. Cemaatle kılınan namazda bir kadının, erkeklerin yanında aynı hizâda veya önünde bulunup, aynı namaz için aynı imama uyması durumunda diğerlerininki değil ama kadının iki yanındaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. Ancak, erkek ve kadın orada (Mescid-i Haram'da) farklı yönlerden Ka'be'ye yönelmiş olurlarsa, bu durum muhâzât hükmünde değildir ve namazları bozulmaz.
Görüldüğü üzere mesele oldukça girift ve nazik. Üzerinde dikkat ve hassasiyetle durulması-düşünülmesi ve ona göre davranılması gerekmektedir.
[/b]
[b]Hacdan dönenleri ziyaret ettiğimizde bize Kabenin etrafında tavaf yapılırken mahşeri andıran kalabalıkta kadın erkek karışık bir şekilde, kimi bayan kimi erkeğe kimi erkek kimi bayana ister istemez sürtünüyor, değiyor.
Peki bu durum uygun mudur?
Yada kabe için Allah c.c tarafından bir istisna var mı?
- İbnu Cüreyc anlatıyor: "Ata, bana İbnu Hişâm'ın kadınları erkeklerle karışık olarak tavaftan yasakladığı zaman dedi ki:
"O bunu nasıl yasaklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!"
Ben Atâ'ya sordum:
"Onların beraber haccları örtünme emrinden önce miydi, sonra mıydı?"
"(Evet, kasem olsun) buna, ben örtünme emrinden sonra şâhid oldum!" diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
"Pekâlâ erkeklere nasıl karışırlardı?" Şu cevabı verdi:
"Erkeklere karışmazlardı, Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) erkeklerden ayrı olarak tavaf ederdi, onlara karışmazdı." Hatta bir kadın kendisine: "Ey mü'minlerin annesi, yürü (Hacerü'l-Esved'e elimizi değerek) istilâm edelim!" demişti de Hz. Aişe ona:
"Sen dilediğin şekilde git" deyip kendisi gitmekten imtina etmişti.Onlar geceleyin kim oldukları bilinmez halde çıkarlar, (erkeklerle beraber tavaf yaparlardı. )
Beytullah'a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
(Atâ devamla): "Ben (Mekke kadısı) Ubeyd İbnu Umeyr'le birlikte,Müzdelife'deki Sebir dağında mücâvir (yani ikamet eder) olan Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'nin yanına giderdim" dedi. Ben hemen sordum:
"Pekâlâ Hz. Aişe'nin örtüsü ne idi`?"
"Keçeden yapılmış küçük bir Türk çadırının içindeydi. Çadırın bir perdesi vardı. Aişe (radıyallahu anhâ) ile bizim aramızda bu perdeden başka bir şey yoktu. Ben Hz. Aişe'nin üzerinde gül renginde bir zıbın gördüm." Buhârî, Hacc 64.
Kadınlarla erkeklerin beraber tavaf etmeleri caizdir. Ancak kadınlarla erkeklerin bir birlerine değmemeleri için kadınların seyrek olan yerlerde tavaf etmeleri gerekir.
Kütüb-i Sitte
TAVAFTA YAPILAN HATALAR:
Hemen herkesin bildiği, gidip gelenlerin aynü'l-yakîn müşâhede edip hakku'l-yakîn yaşadıkları üzere insanlar, tavâf esnasında kadın-erkek karışık ve de çok sıkışık bir vaziyette bulunduğundan, haram işlemeden tavaf edebilmek belki imkansız değil ama oldukça zor. Çünkü ancak üst katlardan ve çok uzun sürelerde yapılabilir. Tabii bu meşakkate tahammül edilebilirse Ayrıca tavafın dışında da vaziyetler çok iç açıcı değil. 'Efendim orada kadın erkek ayrımı kalmıyor, herkes aynı oluyor' gibi saçma-sapan sözlere de itibar etmemek lazım. Bu gibi sözler ancak kendi kendimizi aldatmaya yarar.
Zira kadın her yerde kadındır, erkek her yerde erkektir...
Zamana mekâna göre cinsiyet değişimi olmaz.
Bu durumda hanımların, hac ibâdetini bizzât îfa yerine, kendileri için vekil göndermek suretiyle yerine getirmelerinin münâsip ve Hakk'ın rızâsına muvâfık olacağı daha uygun gibi gözükmektedir. Zira usûl-i fıkıhta meşhur bir kaidedir; "Bir emrin (ibâdetin) edâ ve îfâsında, şayet bir harâmın işlenmesi söz konusu ise, o haramı işlememek için, o emir terk edilir." Kaldı ki hac için vekâlet câiz olduğundan, bu emrin terki de bahis mevzuu değildir.
vekaleten hacca göndermek şu an için olmayabilir ama kadınlarımızın kendilerini sakınmları mutlaka gereklidir.
1. Kadınların erkeklerle karışık olarak tavaf etmeleri.
Mübarek annelerimiz Beytullah’a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen çıkarılmış olmalarına kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
“Günümüzde maddî imkanların ve ulaşım vasıtalarının artmasıyla milyonu taşan hacı kafilesinin, tavaf esnasında nefesleri keser derecede meydana getirdiği izdiham ve sıkışıklık, her hacıya, kadın ve erkeklerin ayrı ayrı tavaf yapmalarını ve hatta şeytan taşlamalarını sağlayacak bir formül bulunamaz mı? sorusunu sordurmaktadır.
Daha ashab devrinde duyulan bu ihtiyaç, gittikçe bir zaruret halini almaktadır. Meselenin üzerine ciddiyetle gidildiği takdirde bir çözüm bulunabileceği ümidindeyiz.”
“Hadis, kadınların tavafta kendilerini belli etmeyecek bir kıyafete bürünmelerinin, geceleri tavafı tercih etmelerinin, erkeklerden ayrı ve onların arkasından tavaf yapmalarının efdal olacağını göstermektedir.”
2. Tavaf ederken el, göz, vs. zinalarına sebebiyet verilmesi.
Kabe’de namaz kılarken işlenen zinaların hemen hemen tamamı tavafta da vukû bulmaktadır. Kadınların dokunulmadık yerleri kalmamaktadır. İzdiham anlarında erkek ve kadınların vücutları o kadar uygunsuz bir biçimde birbirlerine yapışıyor ki, bunun izahını yapmak asla kolay değildir. Açıkçası, Kabe’de zina suçu işlenmektedir.
3. Tavafda kadınları itmek, sıkıştırmak, yol açmak için dirsekleri ile iterek acı vermek.
Bu gibi uygunsuz hareketler neticesinde meydana gelen büyük izdihamlar, bazen hacıların elbiselerinin düşmelerine yırtılmalarına ve avret mahallerinin açılmasına sebep olurken, bazen de düşmelere ve ezilme tehlikesine sebep olmaktadır.
Mescid-i Haramda Erkek ve Kadınların Bir Arada Namaz Kılmaları
Hac mevsiminde Mescidi Haram da erkek ve kadınların karışık vaziyette namaz kılmasında muhazat gerçekleşiyor mu? Gerçekleşiyorsa erkeklerin namazı bozulmuş sayılır mı?
Gerek İmama uyanın imamın önüne de durup namaz kılması gerekse kadınla erkeğin aynı hizada durup aynı imama uyarak aynı namazı kılmaları hakkında mezhep imamlarının görüş ve ictihadları farklıdır.
Maliki, Hanbeli ve Şafii mezheplerine göre, kadınla erkeğin yanyana durup namaz kılması, iki tarafında namazını bozmaz. Ancak bunda kerahet vardır. Kabe de ise bu kerahette kalkar. Çünkü bu iki cinsin orada ayrı ayrı yerlerde durup namaz kılması çok zor, hatta bazen imkansızdır. O halde sözü edilen üç mezhep te muhazat hükmü yoktur.
O halde hac mevsiminde Hanefi Mezhebine bağlı bulunan kadın ve erkekler ayrı ayrı yerlerde namaz kılma imkanı bulamadıkları takdirde bir arada sözü edilen üç mezhebe uyarak kılabilirler. Bu bir fetvadır.
ama gerçek olan hanefi mezhebine göre karışık namaz olmaz.
Hac sırasında işlenen haramlardan birisi de, hanımların erkeklerle aynı hizada bulunarak namaz kılmalarıdır. Buna fıkıh lisânında "muhâzât" denilir. Evet, tavafta kadınların erkeklerle aynı sırada olmaları tavaflarını ifsad etmez; fakat namaz böyle değildir. Cemaatle kılınan namazda bir kadının, erkeklerin yanında aynı hizâda veya önünde bulunup, aynı namaz için aynı imama uyması durumunda diğerlerininki değil ama kadının iki yanındaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. Ancak, erkek ve kadın orada (Mescid-i Haram'da) farklı yönlerden Ka'be'ye yönelmiş olurlarsa, bu durum muhâzât hükmünde değildir ve namazları bozulmaz.
Görüldüğü üzere mesele oldukça girift ve nazik. Üzerinde dikkat ve hassasiyetle durulması-düşünülmesi ve ona göre davranılması gerekmektedir.
[/b]